UNUTMA! HERŞEY SANA GERİ DÖNECEK

Geçenlerde yolda yürürken bir köpek gördüm, yolda kazada hayatını kaybetmiş başka bir köpek için değişik sesler çıkararak sızlanıyordu. İnsanın etkilenmeyeceği bir tablo değil. Adeta bu sızlanmalar ağlamalara karışıyordu. Birşeyler yapma çabası içindeydi. Sonra döndüm yoluma devam ederken, beyin fırtınaları içinde geziniyordum. Aklıma hemcinslerim geldi.

Yani insanoğlu.

Biraz önce izlediğim tablodan çok şeyler çıkartmama vesile oldu. Hemcinslerime baktım köpeklerden utandım.

Bize adeta ders veriyordu, konuşurken aşağılama sebebi yaptığımız varlıklar, masum canlılar.

Diğer taraftan yoluma devam ederken başka bir hikaye aklıma düştü. Bir hikaye vardı yıllar önce okuduğum, birçok kişinin belleklerinde izleri kalmış bir hikayedir. Yüzyıllar önce zamanın ünlü bir ilim adamı talebeleri ile yolda yürürken, önüne çıkan köpekle göz göze uzun bir zaman bakışırlar. Sonra o zat der ki; “ Ey zad, beni köpek olarak küçük görme, kendini de bana bakıp üstün görme. Allah isteseydi seni köpek, beni de insan olarak yaratabilirdi, dolayısı ile gururlanma.” dediğini duyar gibiyim. Çağlar öncesinden çağlar ötesine sesleniyor, kulak verelim bu sese makamınız her ne ise.

Yine aynı tabloya benzer bir tablo ile karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir kaza ve bir insan. Kazayı yapan kaçıp gider, kazazede yerde yatar. Kimse yanına yaklaşıp yardımcı olamaz. Bu kadar mı duyarsızlaştık, bu kadar mı katılaştık. Etrafımızda olup bitenlere karşı bu kadar hissiz miyiz, duyargalarımız mı çekildi yoksa sinirlerimiz felce mi uğradı yada çağımızın insani özelliklerin fetret devri mi? Ahlakı, geleneği, kültürü ile asırlarca ayakta duran medeniyet oluşturan toplumlar şimdi medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar ifadesinde anlamını bulan kültürlerin etkisi altına girmiş durumdadır. Bundan da şikayet etmediği ortadadır. Seslere, sızlanmalara kulak vermeyen, yanından geçerken görmezden gelen biz değil miyiz? Zalime kulak tıkayarak, mazlumu görmezden gelerek, güç bende artık naraları dağlardan süzülerek bize geri dönecektir. Ne dersek diyelim, bir gerçek var. Uykudan uyanma vaktimiz geldi de çoktan geçiyor. İnsani değerlerimizi, kültürümüzü, bizi biz yapan argümanları tarihin tozlu raflarından çıkararak temizlemeliyiz.

Daha çok şey söylemek istiyor insan. Düne, bugüne ve geleceğe dair.

Loading